beauty
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1685ana kullanım
BEAUTY = ['byu: ti] noun
1 güzellik * eşanlamlı : fairness, attractiveness, loveliness * karşıtanlamlı : ugliness, plainness
İngilizce örnek : That girl will represent Turkey in the beauty contest.
Türkçe çevirisi : Şu kız güzellik yarışmasında Türkiye’yi temsil edecek.
İngilizce örnek : The beauty of the view almost took my breath away.
Türkçe çevirisi : Manzaranın güzelliği neredeyse nefesimi kesti.
2 güzel kişi
İngilizce örnek : My mum was a great beauty when she was young.
Türkçe çevirisi : Gençken annem çok güzel bir kadındı.
3 güzel şey
İngilizce örnek : This old church is one of the many architectural beauties of Vienna.
Türkçe çevirisi : Bu eski kilise Viyana’daki birçok mimari güzelliklerden birisidir.
* beauty parlor = AE güzellik salonu
* beauty salon = güzellik salonu
* beauty sleep = güzellik uykusu
* beauty spot = güzelliğiyle bilinen yer
İngilizce örnek : The town in which they live is a beauty spot.
Türkçe çevirisi : Yaşadıkları kasaba manzarası ile ünlü bir yer.
ilgili sözler / related words
