Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 11718başıboş = berduş [öz Türkçe - eski terim]
başıboş = derbeder [öz Türkçe - eski terim]
başıboş = serseri [öz Türkçe - eski terim]
BAŞIBOŞ = (başıboş nedir; başıboş ne demek; başıboş İngilizcesi) 1. Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan: «Başıboş yaşayışa alışkın değildir.» -H. Taner. 2. Bağlanmamış, serbest bırakılmış: «İstanbul'un başıboş köpekleri rahatça ömür sürmektedirler.» -S. Birsel. 3. zf. mec. (başı'boş) Yönetimsiz, baskısız, denetimsiz bir biçimde: «Günün birçok saatlerinde dar sokaklarda başıboş dolaşır, eski Anadolu evlerini seyrederdim.» -A. H. Tanpınar. 4. zf. mec. (başı'boş) Kendi isteğine göre, hiçbir etki altında kalmadan.
BAŞIBOŞ = (başıboş nedir; başıboş ne demek; başıboş İngilizcesi) 1. Dul kadın. 2. Bekâr erkek.
ilgili sözler / related words