başıbozuk
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 11719ana kullanım
BAŞIBOZUK = (başıbozuk nedir; başıbozuk ne demek; başıbozuk İngilizcesi) 1. Düzensiz topluluk. 2. tar. Askerlerin arasına katılmış sivil savaşçı. 3. sf. Karışık, içinden çıkılamayan: «Böyle bir durumda kendi hâline bırakmak ancak başıbozuk bir ekonomi ortamına yol açabilirdi.» -Y. K. Karaosmanoğlu.
BAŞIBOZUK = (başıbozuk nedir; başıbozuk ne demek; başıbozuk İngilizcesi) Dul kadın veya erkek.
BAŞIBOZUK = (başıbozuk nedir; başıbozuk ne demek; başıbozuk İngilizcesi) Kaçak içilen tütün.
BAŞIBOZUK = (başıbozuk nedir; başıbozuk ne demek; başıbozuk İngilizcesi) Kötü (kimse), dirliksiz, serseri, külhanbey.
BAŞIBOZUK = (başıbozuk nedir; başıbozuk ne demek; başıbozuk İngilizcesi) Savaş sırasında gönüllü olarak Osmanlı ordusuna katılan er.
ilgili sözler / related words
