Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 971bağlamak = angaje etmek [öz Türkçe - eski terim]
bağlamak = ilhak etmek [öz Türkçe - eski terim]
bağlamak = izafe etmek [öz Türkçe - eski terim]
BAĞLAMAK = (bağlamak nedir; bağlamak ne demek; bağlamak İngilizcesi) 1. Akan suyun önüne set yapmak. 2. Akışı istenilen tarafa çevirmek, yöneltmek.
BAĞLAMAK = (bağlamak nedir; bağlamak ne demek; bağlamak İngilizcesi) 1. Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak: Gemiyi iskeleye bağlamak. 2. Düğümlemek: İpi ipe bağlamak. 3. (-i) Yara ilaç koyup bezle sarmak: Yarayı bağlamak. 4. (-i) Denk yapmak, paket yapmak: Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5. Anlaşma yapmak: İşleri bugün sözleşmeye bağladı. 6. (-i) Uyulması zorunlu olmak: «Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.» -Anayasa. 7. (-i, -e) Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek: «Şu sonsuz mavilikte var mıydı onun eşi? / Kim söndürebilirdi o muhteşem güneşi?» -E. B. Koryürek. 8. Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak: Bu iş beni bağladı. 9. (-i) Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak. 10. (-i) Geçişi engellemek: Bütün yolları bağlamışlar. 11. (-i) Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek. 12. (-i) Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek. 13. mec. Gönlünü kazanmak: Bu davranışınız beni size bağladı. 14. mec. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak. 15. mec. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak: «Kızım, ne yapsak da seni bu eve bağlayabilsek acaba?» -R. N. Güntekin.
BAĞLAMAK = (bağlamak nedir; bağlamak ne demek; bağlamak İngilizcesi) 1. Büyülemek, aldatmak. 2. Erkeği büyüleyerek cinsî bakımdan iktidarsız kılmak. 3. Kısmetine manî olmak.
BAĞLAMAK = (bağlamak nedir; bağlamak ne demek; bağlamak İngilizcesi) 1. Kapamak. 2. bk. kapu bağlamak 3. Durdurmak, alıkoymak, menetmek. 4. Sarmak. 5. Hasretmek, tahsis etmek, mütevakkıf bulmak. 6. Hasıl etmek.
BAĞLAMAK = (bağlamak nedir; bağlamak ne demek; bağlamak İngilizcesi) Büyülemek.
BAĞLAMAK = (bağlamak nedir; bağlamak ne demek; bağlamak İngilizcesi) ilzâm etmek, borçlandırmak.
BAĞLAMAK = (bağlamak nedir; bağlamak ne demek; bağlamak İngilizcesi) Karşılaşma sırasında bir saz ozanının, karşısındakinin sorduklarını bilmemesi ya da aynı uyakla karşılık verememesi, bk. karşıberi.
bağlamak = rabt etmek [Türkçe - Osmanlıca]
bağlamak = raptetmek [Türkçe - Osmanlıca]
BAĞLAMAK = Koyulaştırmak.
ilgili sözler / related words