• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

bağdaşmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 4215

bağdaşmak = imtizaç etmek [öz Türkçe - eski terim]

bağdaşmak = ittifak etmek [öz Türkçe - eski terim]

BAĞDAŞMAK = (bağdaşmak nedir; bağdaşmak ne demek; bağdaşmak İngilizcesi) 1. Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek: «Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe hatta tiksintiye kadar zorluyor.» -T. Buğra. 2. Çocuk oyunlarında arkadaş olmak. 3. (-e) Bağdaş kurup oturmak: «İçerde, peykelere bağdaşmış, sarıkları kirli, sakalları seyrek, kara sarı ihtiyarlar.» -A. İlhan.

BAĞDAŞMAK = (bağdaşmak nedir; bağdaşmak ne demek; bağdaşmak İngilizcesi) Bir iş veya oyun için anlaşmak, uzlaşmak, eş tutmak, ortaklaşmak, arkadaş olmak.

BAĞDAŞMAK = (bağdaşmak nedir; bağdaşmak ne demek; bağdaşmak İngilizcesi) Oyunda eşler el ele tutuşmak.

ilgili sözler / related words

1: 0 ms