İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 148 BACK = [bek] noun
1 arka, sırt * eşanlamlı : rear, hind * karşıtanlamlı : front
İngilizce örnek : He prefers to sit at the front; she likes to be at the back.
Türkçe çevirisi : Erkek önde oturmayı tercih ediyor; kadın (ise) arkada oturmaktan hoşlanıyor.
2 belkemiği
¤ adverb
1 arkaya, geriye
İngilizce örnek : Don't look back; we're being followed.
Türkçe çevirisi : Arkana bakma, takip ediliyoruz.
1 geri, eski yerine
İngilizce örnek : When do you have to give the books back?
Türkçe çevirisi : Kitabı ne zaman geri vermen gerekiyor?
İngilizce örnek : I took the jacket back to the shop to complain.
Türkçe çevirisi : Şikâyet etmek için ceketi mağazaya geri götürdüm.
İngilizce örnek : Please give this spoon back to your mother.
Türkçe çevirisi : Lütfen bu kaşığı annene geri ver.
2 geçmişte, geçmişe
İngilizce örnek : Do you sometimes think back to your childhood?
Türkçe çevirisi : Bazen çocukluğunu düşünüyor musun?
3 önce
¤ verb
1 desteklemek, arka çıkmak * eşanlamlı : support, encourage, help, assist, endorse, finance, sponsor * karşıtanlamlı : obstruct
2 üzerine para koymak, üzerine oynamak
* back and forth = ileri geri
İngilizce örnek : The trees swayed back and forth as the gale grew fiercer.
Türkçe çevirisi : Fırtına şiddetlendikçe ağaçlar ileri geri sallandı.
* back down = hatalı olduğunu kabul etmek, boyun eğmek
İngilizce örnek : She was right, so I had to back down.
Türkçe çevirisi : O haklıydı, bu yüzden hatalı olduğumu kabul ettim.
İngilizce örnek : He backed down when he saw how determined we were.
Türkçe çevirisi : Bizim ne kadar kararlı olduğumuzu görünce geri adım attı.
* back out (of) = vazgeçmek, caymak * eşanlamlı : abandon, give up, withdraw, retreat
İngilizce örnek : The government has backed out of the project.
Türkçe çevirisi : Hükümet projeden vazgeçti.
* back up = desteklemek
İngilizce örnek : I'm disappointed that you didn't back me up!
Türkçe çevirisi : Beni desteklemediğin için hayal kırıklığına uğradım.
* be back = geri dönmek
İngilizce örnek : I’ll be back home in two hours.
Türkçe çevirisi : İki saat sonra evde olurum.
* behind one's back = arkasından, yokken
* get/put sb's back up = gıcık etmek
* go back = dönmek
İngilizce örnek : He went back to his hometown after he retired.
Türkçe çevirisi : Emekli olduktan sonra memleketine (doğduğu şehre) gitti.
* go back on = sözünden caymak
İngilizce örnek : The President went back on his pledge not to raise taxes.
Türkçe çevirisi : Başkan vergileri artırmama sözünden döndü.
* turn one's back on = sırtını çevirmek
İngilizce örnek : He began to say how sorry he was, but she turned her back on him and went out.
Türkçe çevirisi : Erkek ne kadar üzüldüğünü anlatmaya başladı, ancak kadın ona arkasını döndü ve dışarı çıktı.
ilgili sözler / related words