Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 602açıklamak = afişe etmek [öz Türkçe - eski terim]
açıklamak = afişe [öz Türkçe - eski terim]
açıklamak = beyan etmek [öz Türkçe - eski terim]
açıklamak = deklare etmek [öz Türkçe - eski terim]
açıklamak = faş etmek [öz Türkçe - eski terim]
açıklamak = izah etmek [öz Türkçe - eski terim]
açıklamak = tefsir etmek [öz Türkçe - eski terim]
AÇIKLAMAK = (açıklamak nedir; açıklamak ne demek; açıklamak İngilizcesi) 1. Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek, afişe etmek. 2. Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek: «Ben siyasal tavrımı ağlayarak açıkladım.» -A. Kutlu. 3. Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak. 4. Açıkça söylemek, ifşa etmek: «Kenan Bey bunun kuru bir inanç olmadığını da ilk defa açıkladı.» -T. Buğra. 5. Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek.
AÇIKLAMAK = (açıklamak nedir; açıklamak ne demek; açıklamak İngilizcesi) Meydana çıkarmak, açık hale getirmek.
açıklamak = beyân etmek [Türkçe - Osmanlıca]
açıklamak = îzâh etmek [Türkçe - Osmanlıca]
açıklamak = rûşen kılmak [Türkçe - Osmanlıca]
açıklamak = tavzîh etmek [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words