• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

ayrılan

Türkçe - İngilizce

ilgili sözler / related words

-den ayrılan acil durumlar için ayrılan nakit amortisman için ayrılan para ana üsden ayrılan arıdan ayrılan iğne asker ailelerine devletçe ayrılan ödenek asker ailelerine hükümet tarafından ayrılan ödenek askerlikten ayrılan ayrılan adım ayrılan alan ayrılan bağlantı noktası ayrılan bayt ayrılan bellek ayrılan biri için para toplama ayrılan frekans ayrılan grup ayrılan istemci ayrılan işçilerin yerine işe alınanların sayısı ayrılan karşılıkları arttırmak ayrılan kısım ayrılan kimse ayrılan mercek ayrılan pay ayrılan süre basın mensuplarına ayrılan yer basın üyelerine ayrılan oda basında ayrılan yer belli bir şey için ayrılan para bileşimden yeni ayrılan bir olaya ayrılan yer veya zaman bir olaya ayrılan yer/zaman bir olaya ayrılan yer/zaman (tv, gazete vb'de) bir toplantıda gazetecilere ayrılan yer birbirinden ayrılan borçların ödenmesi için ayrılan fon bütçe ile ayrılan tahsisat devletçe ülkenin tüm zenginliğinden belli oranda ayrılan tahsisat devletten bağımsız ayrılan bütçe diyalizle ayrılan madde doğru yoldan ayrılan dul kadına kocasının varlığından ayrılan gelir eğlenceye ayrılan süre ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmeler için ayrılan karşılıklar emekliye ayrılan eski bakanlara ayrılan ön sıra fonlara ayrılan paylar gazetede reklam için ayrılan yer geri ödemeler için ayrılan fon görevden ayrılan gruptan ayrılan kimse hanım için ayrılan cep harçlığı havaalanında gelen veya giden yolculara ayrılan bölüm hesabını ödemeden otelden ayrılan veya otele alınması sakıncalı olan kişileri gösteren liste ihtiyat için ayrılan denetim kaynağı işinden ayrılan işçi işten ayrılan işçiye verilen tazminat parası itfa için ayrılan yedek izinsiz ayrılan izinsiz görevden ayrılan kimse kamu yararına kulanım için ayrılan verimli toprak kardan ayrılan kısıtlanmış yedekler kazalar için ayrılan para kazalara karşı ayrılan para kesişen sokaklarla ayrılan arsa kesişen sokaklarla ayrılan blok kızılderililere ayrılan arazi kilisede rahip ve koroya ayrılan yer konvoydan ayrılan küçük giderleri karşılamak için ayrılan para küçük masraflar için ayrılan para liman veya nehirde gemilerin geçmesine ayrılan işaretli su yolu limandan ayrılan limandan ayrılan (gemi hakkında) mahkeme salonunda jüriye ayrılan yer medyada ayrılan zaman muallak hasarların ödenmesi için ayrılan para muhtemel ve önceden bilinmeyen olayları karşılamak için ayrılan karşılıklar nakit olarak ayrılan fon olağanüstü durumlarda harcanmak için ayrılan para ya da paraya çevrilebilen evrak olası zararı karşılamak için ayrılan karşılık olgunlaşınca tek tohumlu karpele ayrılan kuru meyve orman ağaçlarının yetiştirilmesine ayrılan bölge özel bir araç için ayrılan parçalara ayrılan meyve partideki büyük gruptan ayrılan muhalif hizip ça etmek partiden ayrılan kimse pikadili'den ayrılan yol programın gerçekleştirilmesi için ayrılan miktar reklama ayrılan izlence bölümü reklama ayrılan para rüşvet için ayrılan para sabit varlık alımı için ayrılan ödenek sadece belirli bir firmanın gemilerine ayrılan rıhtım seçim kampanyası için ayrılan fon sigara içenlere ayrılan vagon sözleşme gereği ayrılan yedek sürüden ayrılan hayvan sürüden ayrılara/ ayrılan koyunu/ kuzuyu kurt kapar şüpheli alacaklar karşılamak üzere şirketce ayrılan para televizyon programlarında reklamlara ayrılan süre tire ile ayrılan iki kısımdan oluşan (soyadı) tüzel kişilere ayrılan mülk uçağa binmek üzere yeri ayrılan yolcuların isimlerini bildiren liste üzerinden amortisman ayrılan esas değer varlıkların yenilenmesi için ayrılan karşılık vergi yasalarına göre ayrılan ihtiyatlar virgülle ayrılan değerler yatırım için ayrılan ödeneğin sınırlandırılması yatıya gelen misafirler için ayrılan uyuma yeri yolcuların kullanımına ayrılan bölüm (gemide, uçakta) yönetsel amaçla ayrılan ödenek yuvadan çabuk ayrılan (civciv) zardan ayrılan zaruri olmayan şeyler için ayrılan küçük miktarda para zevk ve sefa için ayrılan para

1: 0 ms