• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

aydınlık

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 3057

gökbilim

isim / noun – architecture

isim / noun – mining

sıfat / adjective – photography

aydınlık = fer [öz Türkçe - eski terim]

aydınlık = lümen [öz Türkçe - eski terim]

aydınlık = ziya [öz Türkçe - eski terim]

AYDINLIK = (aydınlık nedir; aydınlık ne demek; aydınlık İngilizcesi) 1. Bir yeri aydınlatan güç, ışık: «Bir elektrik görmediğimizden titrek fener aydınlığına doyamazdık.» -F. R. Atay. 2. Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk. 3. sf. Işık alan: Aydınlık bir oda. 4. sf. mec. Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh: «En bilmediği çapraşık bir işi beş, on cümle ile anlatınız, onu sizden daha aydınlık bir görüşle kavrardı.» -İ. A. Gövsa. 5. sf. mec. Kötülükten uzak, temiz, saf: Aydınlık bir yüz.

AYDINLIK = (aydınlık nedir; aydınlık ne demek; aydınlık İngilizcesi) Bir yüzeyin ya da ortamın ışıklı olması hali.

AYDINLIK = (aydınlık nedir; aydınlık ne demek; aydınlık İngilizcesi) Cam.

AYDINLIK = (aydınlık nedir; aydınlık ne demek; aydınlık İngilizcesi) Mutluluk, saadet.

aydınlık = rûşen [Türkçe - Osmanlıca]

aydınlık = şu'lever [Türkçe - Osmanlıca]

aydınlık = tâbân [Türkçe - Osmanlıca]

aydınlık = zû' [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

1: 0 ms