Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 7934araz = belirti [eski terim - öz Türkçe]
araz = bulgu [eski terim - öz Türkçe]
ARAZ = (araz nedir; araz ne demek; araz İngilizcesi) 1. bk. aras (III). 2. Hastalık, dert.
ARAZ = (araz nedir; araz ne demek; araz İngilizcesi) 1. İlinek. 2. tıp = Belirti: «Bu hastalığın gösterdiği çeşitli araz üzerindeki sayısız müşahedelerim bana bir nevi pratik ihtisas temin etmişti.» - = R. N. Güntekin.
ARAZ = (araz nedir; araz ne demek; araz İngilizcesi) Belirti.
ARAZ = (araz nedir; araz ne demek; araz İngilizcesi) Belirtiler.
ARAZ = (araz nedir; araz ne demek; araz İngilizcesi) Bir arada görülen ve özel bir durumu veya hastalığı anlatan durum.
ARAZ = (araz nedir; araz ne demek; araz İngilizcesi) Bir çeşit ot.
ARAZ = (araz nedir; araz ne demek; araz İngilizcesi) Esenlik, saadet: Size araz dilerim.
ARAZ = (araz nedir; araz ne demek; araz İngilizcesi) Sağır ve dilsiz.
ARAZ = (araz nedir; araz ne demek; araz İngilizcesi) Sel, akıntılı su.
ARAZ = (araz nedir; araz ne demek; araz İngilizcesi) Soğuk.
araz = belirti [Osmanlıca - Türkçe]
araz = işaret [Osmanlıca - Türkçe]
araz = tesadüf [Osmanlıca - Türkçe]
ilgili sözler / related words