İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 692 ANSWER = ['a: nsı] noun
1 yanıt, cevap, karşılık * eşanlamlı : reply, response * karşıtanlamlı : question, inquiry
İngilizce örnek : Your long answer to my question is absolutely meaningless.
Türkçe çevirisi : Soruma (verdiğin) uzun yanıtın tamamen anlamsız.
2 (problem) cevap, sonuç
İngilizce örnek : There is an easy answer to the problem.
Türkçe çevirisi : Problemin kolay bir çözümü var.
¤ verb
1 yanıtlamak, karşılık vermek * eşanlamlı : reply, respond * karşıtanlamlı : ask, question, inquire
İngilizce örnek : I answered Mr. Browns's email immediately.
Türkçe çevirisi : Bay Brown’ın e-postasını derhal yanıtladım.
2 (çağrılınca) gitmek, gelmek
İngilizce örnek : It's a small black dog and answers to the name of 'Karabaş’.
Türkçe çevirisi : Küçük siyah bir köpek ve 'Karabaş' diye çağırınca geliyor.
3 (kapıya/telefona) bakmak
İngilizce örnek : Will you please answer the phone?
Türkçe çevirisi : Lütfen telefona bakar mısın?
İngilizce örnek : Can someone answer the door? I am in the bathroom.
Türkçe çevirisi : Birisi kapıya baksın. Ben banyodayım.
* answer back = terbiyesizce cevap vermek
ilgili sözler / related words