Türkçe - İngilizce
anlamak = idrak etmek [öz Türkçe - eski terim]
anlamak = intikal etmek [öz Türkçe - eski terim]
anlamak = telakki etmek [öz Türkçe - eski terim]
ANLAMAK = (anlamak nedir; anlamak ne demek; anlamak İngilizcesi) 1. Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak: «Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum.» -A. Ümit. 2. Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek. 3. Sorup öğrenmek. 4. Doğru ve yerinde bulmak: Hani bunu anladık ama! 5. Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek: «Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım.» -M. C. Kuntay. 6. (-den) Bir şey hakkında bilgisi bulunmak: «Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir.» -İ. Özel. 7. (-den, nsz) Yarar sağlamak: Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.
ANLAMAK = (anlamak nedir; anlamak ne demek; anlamak İngilizcesi) Anlamak, idrak etmek.
ANLAMAK = (anlamak nedir; anlamak ne demek; anlamak İngilizcesi) Hayvanlar toprakta yatıp yuvarlanmak.
anlamak = derk etmek [Türkçe - Osmanlıca]
anlamak = fehm eylemek [Türkçe - Osmanlıca]
anlamak = idrak etmek [Türkçe - Osmanlıca]
anlamak = tefehhüm etmek [Türkçe - Osmanlıca]
anlamak = telakkî etmek [Türkçe - Osmanlıca]
anlamak = vâkıf [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words