Türkçe - İngilizce
andaç = ajanda [öz Türkçe - eski terim]
andaç = hatıra defteri [öz Türkçe - eski terim]
andaç = hatıra [öz Türkçe - eski terim]
ANDAÇ = (andaç nedir; andaç ne demek; andaç İngilizcesi) 1. Ajanda. 2. Yadigâr: «Alabalıkları dağ köylüleri ırmaktan tutar getirirlerdi. Yanında andaç diye bir kâse dolusu dağ çileği yahut badem sunarlardı.» -A. Kutlu.
ANDAÇ = (andaç nedir; andaç ne demek; andaç İngilizcesi) 1. Damızlık koyun veya keçi. 2. Sürüde baş çeken koyun.
ANDAÇ = (andaç nedir; andaç ne demek; andaç İngilizcesi) 1. Hatıra, hediye, armağan. 2. Ölen kimsenin arkada kalan tek evlâdı. 3. Evlât, nesil, döl. 4. Ölmüş aile büyüklerinin hatırası sayılan insan veya eşya. 5. Halef.
ANDAÇ = (andaç nedir; andaç ne demek; andaç İngilizcesi) 1. Yan, kıyı. 2. Yöre.
ANDAÇ = (andaç nedir; andaç ne demek; andaç İngilizcesi) Anı, armağan.
ANDAÇ = (andaç nedir; andaç ne demek; andaç İngilizcesi) Eş, denk: Sen benim andacım değilsin.
ANDAÇ = (andaç nedir; andaç ne demek; andaç İngilizcesi) İsim, ün, şöhret.
ANDAÇ = (andaç nedir; andaç ne demek; andaç İngilizcesi) Karşı, ön taraf, gözönü, her taraftan görülebilen yer, meydan, açıklık.
ilgili sözler / related words