• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

ancak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 98

ancak = ama [öz Türkçe - eski terim]

ancak = fakat [öz Türkçe - eski terim]

ancak = henüz [öz Türkçe - eski terim]

ancak = ibaret [öz Türkçe - eski terim]

ancak = lakin [öz Türkçe - eski terim]

ancak = sadece [öz Türkçe - eski terim]

ancak = sırf [öz Türkçe - eski terim]

ancak = fakat [Türkçe - Osmanlıca]

ancak = henüz [Türkçe - Osmanlıca]

ancak = lâkin [Türkçe - Osmanlıca]

ancak = velîk [Türkçe - Osmanlıca]

ancak = velîkin [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

ancak algılanabilen fark ancak ayırt edilebilir ayrım ancak basacak yer ancak birkaç ancak birkaç saat araba bırakılabilecek park yeri ancak boş yer bulunduğu zaman veya uygun olduğu zaman tutulabilen yerlere karşıt olarak fiilen tutulabilecek yerler ancak boş yer bulunduğu zaman yolculuk yapabilen (uçaklarda) ancak bu tarihten itibaren işlemeye başlar ancak gideri karşılamak ancak her bölümünde farklı bir hikaye anlatılan dramatik dizi ancak idare etmek ancak işitilebilen ancak izlenebilen ayrım ancak izlenebilen ayrım yöntemi ancak kaybedebileceğiniz kadar borç verin ancak kıl payı geçmek ancak lüzumunda muayene ve onarım tekniği ancak masrafı karşılayan kâr ancak masrafını çıkaran ancak mikroskopla görülebilen ancak mikroskopla görülen ancak muayyen bir süre geçtikten sonra nihai hüküm haline gelen muvakkat boşanma hükmü ancak oksijen bulunan yerde yaşayan ancak olası ancak on pound ancak ortak bir anten ve video göstergesini paylaşan bir radar ancak sezilebilen ayrım ancak sezilen ayrım ancak teleskopla görülebilen ancak uçakta boş yer bulunduğu zaman yolculuk yapabilen ancak ve ancak ancak yer yer iyi olan ancak yetecek kadar ancak yetişebildi ancak yetişme anonslar anlaşılıyor ancak sinyal zayıf aracı adres ≡ orada oturulmayan ancak gönderi için kullanılan adres arcilik horizonu olan ancak natrik horizonu olmayan altollar ay'a nişan alan ağacın tepesini vurabilir; ağacın tepesine nişan alan (ise) ancak yeri vurabilir belirli bir dönemde alınması planlanan ancak henüz siparişi verilmemiş ürün bir cevher yatağında cevherle birlikte bulunan ancak ekonomik değeri olmayan madde bir havayolunun önerdiği- ancak çoğu zaman seyahat acentaları tarafından düşürülen bilet fiyatı bir işyerini tek başına işleten ancak onu şirket olarak kaydettirmeyen kişi bir şeyin değeri ancak deneme ile anlaşılır bir temlikin ancak pek uzak bir istikbalde hüküm ifade etmesi bir vasiyetnamede kullanılan dilek ve niyet niteliğinde olan ancak vasiyet edenin gerçek iradesinin çıkarılabiceği sözler bir ve ancak bir çalışın işbaşında olmadığı ancak gerekirse çağırılabileceği zaman çekici ancak aptal kadın çinkirazına benzer ancak daha kaba kıllı derisi olan çinkirazına benzer ancak daha kaba kıllı derisi olan- güneydoğu asya'da yetiştirilen tropikal bir meyve çocuklar görülmeli ancak dinlenmemelidir çok önemli ancak yanıt verilmesi çok zor bir soru dağıtılacağı açıklanmış ancak henüz ödenmemiş kâr payı değerli ancak yontulmamış insan dolu bir uçakta ancak yer açılırsa uçuş olanağı sağlayan bilet gerçekleşmiş ancak henüz ödenmemiş masraf gerçekleşmiş ancak henüz ödenmemiş vergi borcu gerçekleşmiş ancak henüz tahsil edilmemiş gelir gösterişli ancak değersiz greypfruta benzeyen- ancak biraz daha iri- biçimi düzgün olmayan ve soyulması kolay bir narenciye grup oluşturmuş ancak birbirleriyle ilişkileri olmayan topluluk güçsüz ancak tehlikeli (sinsi) akım henüz yasalaşmamış ancak yasalaşacağı kesine yakın olan hücrelerle taşı ancak boyutlandırma içki satılan ancak içilmeyen yer ideal ancak hayali iki yakası ancak bir araya gelmek ilan edilen ancak pazarlık edilebilir otel odası fiyatı ilk olarak ancak bin dokuz yüz yetmişlerde -mıştı imzalanan ancak yeniden görüşülmek üzere nisbeten az önemli hükümler içeren sözleşme insan planlar ancak her şeyi allah verir kadın, ancak bilmediği sırrı saklayabilir kalacak yer için kira veren ancak kendi yemeğini kendi yapan kişinin yaptığı tatil kedi balık yiyebilir, ancak ayağını ıslatmaz kendine zamanı/parayı vb. ancak sağlamak kısa süreli otopark ≡ ancak birkaç saat araba bırakılabilecek park yeri kilitle ancak kaydetme kimyasal reaksiyonu etkileyen ancak kendisi aynı kalan madde kitap okumak ve araştırma yapmak için ziyaret edilen ancak dışarıya kitap vermeyen kütüphane kitap okumak ve araştırma yapmak için ziyaret edilen ancak dışarıya kitap vermeyen kütüphane (referans kütüphanesi) mahkeme zabıtlarına geçirilmiş olan ve ancak o zabıtlarla kanıtlanabilen adli olay veya işlem makbuzu yazılmış ancak ödenmemişler dosyası mal sahibinin verdiği izinle bir mülkü sadece kullanabilen ancak onun üzerinde yasal hakkı olmayan kişi meydana gelmiş ancak bildirilmemiş mürettebat hakkında kesin olmayan ancak enfeksiyon taşımadığını gösteren belge nasıl olduğunu ancak tanrı bilir normal zamanda oluşan ancak uterus kanaması nedeniyle uzayan aybaşı durumu normalden daha geniş ve daha uzun- ancak king size yataktan daha küçük olan iki kişilik yatak olasılığı az ancak kazançlı bir iş organik madde iyice ayrışmış ancak basit bileşikler hâline gelmemiş otel içinde odalar arası konuşmayı mümkün kılan- ancak dışarıyı aratmayan telefon rezervasyon listesinde dolu görünen ancak boş olan oda rezervasyon yapan ancak bilet satışı yapmayan acenta sanığın ancak kefalet yolu ile tahliye edilebildiği dava sebze- tahıl- kuruyemiş ve süt ürünleri yiyen ancak et ve yumurta yemeyen kimse sermayesi küçük paylara bölünmüş ancak hissedarların sorumluluğu sınırsız olan ortaklık sigorta konusu malların toplam değerinin belirtildiği ancak tek tek kalemlerin değerlerinin verilmediği poliçe siparişi verilmiş ancak henüz teslim alınmamış siz ancak 2 ünite kan verebilirsiniz solmuş ancak yere düşmemiş (yaprak) sözleşmede yazılı olmayan ancak taraflarca kabul edilen sözleşmede yazılı olmayan ancak taraflarca kabul edilen- bağlayıcı nitelikteki hükümler süt ve süt ürünlerini yiyen ancak hayvan öldürülmesi ile ilgili ürünleri yemeyen kimse tabes dorsalis ≡ omuriliğin arka kordonunun ve buradaki duyu yollarının yavaş ancak ilerleyici yozlaşması tahakkuk eden ancak henüz ödenmemiş faiz tahakkuk eden ancak henüz tahsil edilemeyen faiz tahakkuk etmiş ancak ödenmemiş borç tahakkuk etmiş ancak ödenmemiş borçlar tahakkuk etmiş ancak tahsil edilmemiş gelir tam ücret ödemeyen ancak üçüncü bir şahsa tevdi edilen ve ancak muayyen şartların tahakkuku halinde hüküm ifade edecek bir taahhütname yasal olarak kurulmuş ancak faal olmayan şirket yetkili kişinin yetki alanındaymış gibi görünen ancak aslında yasal olmayan davranışı yolcunun parasını vermesi gereken ancak seyahat acentasının komisyon almadığı ürün ile ilgili zahmetli ancak ulaşılabilir

1: 1 ms