Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2060 ALIN
1. Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü.
- Alnına bir sinek konmuş.
- Attığı yumruk tam alnıma denk geldi.
- Alnındaki teri silerek çalışmaya devam etti.
2. Bazı şeylerin önü, ön yüzü:
- Çeşmenin alnında tuhaf bir kabartma vardı.
3. Karşı, karşı taraf:
- O kadar saat güneşin altında kalınmaz.
4. (madencilik) Bir ocakta her türlü ayak, galeri, baca, kuyu ve yolun ilerletilmekte olan yüzeyi.
ilgili sözler / related words