Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2650ALDATMAK = (aldatmak nedir; aldatmak ne demek; aldatmak İngilizcesi) 1. Beklenmedik bir davranışla yanıltmak: «Ama bu münferit hayranlıklar aldatmamalı bizi.» -C. Meriç. 2. Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak: «Üç defadır bu yezit beni aldatıyor.» -B. Felek. 3. Birine verilen sözü tutmamak: Arkadaş bizi aldattı, toplantıya gelmedi. 4. Yalan söylemek. 5. Bir şeyin görünürdeki durumu, o şeyin niteliği bakımından yanlış bir kanı vermek: «Dekor, tarihî esvap gözleri aldatıyor.» -Y. K. Beyatlı. 6. Ayartmak, kötü yola sürüklemek, baştan çıkarmak, iğfal etmek: «Genç kızı aldatmak için dil dökmeye başlamıştır.» -P. Safa. 7. Karı ve kocadan biri eşine sadakatsizlik etmek, ihanet etmek. 8. Oyalamak, avutmak.
aldatmak = iğfâl etmek [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words