Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 3065akın = atak [öz Türkçe - eski terim]
akın = hücum [öz Türkçe - eski terim]
akın = invazyon [öz Türkçe - eski terim]
akın = istila [öz Türkçe - eski terim]
akın = sefer [öz Türkçe - eski terim]
AKIN = (akın nedir; akın ne demek; akın İngilizcesi) a. 1. Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması: «Ada'yı bir rençper akını doldurmuştu.» -S. F. Abasıyanık. 2. Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılan baskın: «Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!» -Y. K. Beyatlı. 3. sp. Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum.
AKIN = (akın nedir; akın ne demek; akın İngilizcesi) Düşman topraklarına, tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla birdenbire ve toplu olarak yapılan baskın.
AKIN = (akın nedir; akın ne demek; akın İngilizcesi) Ekin, harmandan alınan buğday: Bu yıl 200 çinik akınımız çıktı.
AKIN = (akın nedir; akın ne demek; akın İngilizcesi) Sayı yapmak üzere karşı takım kalesine doğru genellikle topluca girişilen eylem.
akın = hücum [Türkçe - Osmanlıca]
akın = savlet [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words