• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

akmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 1068

deyim / idiom

iş dünyası

AKMAK = (akmak nedir; akmak ne demek; akmak İngilizcesi) 1. Meyletmek. 2. Akın etmek, istilâ etmek, hücum etmek. 3. Sıyrılıp çıkmak. 4. Akın akın gitmek. 5. Koşmak.

AKMAK = (akmak nedir; akmak ne demek; akmak İngilizcesi) 1. Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek: «Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış.» -S. F. Abasıyanık. 2. Sıvı maddeler aşağıya yönelmek. 3. Sıvı bir madde bir yerden çıkmak. 4. (nsz) Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak: Dam akıyor. 5. (-e) Art arda ve toplu olarak gitmek: «Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza Taksim'e doğru akıyorlardı.» -Y. Z. Ortaç. 6. (nsz) Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak: «Çarşafın kumaşı da yer yer akmış, buruşmuştu.» -R. H. Karay. 7. (nsz) Boya birbirine karışmak. 8. (-le) Sürüp gitmek: «Nedim divanında bir kaside vardır, müjgân üstüne, hicran üstüne, umman üstüne kafiyeleri ve redifleriyle akar.» -Y. K. Beyatlı. 9. (nsz) mec. Zaman çabuk geçmek. 10. (nsz) mec. Karışmak, katılmak. 11. (nsz) argo Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak.

AKMAK = (akmak nedir; akmak ne demek; akmak İngilizcesi) Ağaçlara su yürümek.

AKMAK = (akmak nedir; akmak ne demek; akmak İngilizcesi) Ağaçlara su yürümek: Söğütler akmış.

AKMAK = (akmak nedir; akmak ne demek; akmak İngilizcesi) Ekmek (yiyecek).

akmak = cevelân etmek [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

1: 0 ms