Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4608afet = çok güzel [eski terim - öz Türkçe]
afet = kıran [eski terim - öz Türkçe]
afet = ölet [eski terim - öz Türkçe]
afet = yıkım [eski terim - öz Türkçe]
afet = âfet [Türkçe - Osmanlıca]
AFET
1. Önlenmesi elde olmayan büyük felaket, kıran.
1. Toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan doğal, teknolojik veya insan kaynaklı olay.
2. Arşiv malzemesi üzerinde ciddi hasarlara yol açabilecek veya yok olmasına neden olabilecek yangın, sel ve deprem gibi beklenmedik olay.
3. (hekimlik) Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk.
4. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın: Dün partide bir afetle tanıştım, aklımı başımdan aldı.
ilgili sözler / related words