İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 14533 ACCELERATE = [ık'selıreyt] verb
1 hızlandırmak
İngilizce örnek : China is accelerating its economic growth.
Türkçe çevirisi : Çin ekonomik büyümesini hızlandırıyor.
2 hızlanmak * eşanlamlı : quicken, hasten, speed up * karşıtanlamlı : slow down
İngilizce örnek : I accelerated, leaving all the other cars far behind.
Türkçe çevirisi : Hızlandım ve diğer bütün arabaları epey geride bıraktım.
İngilizce örnek : These trains start very slowly but they soon accelerate.
Türkçe çevirisi : Trenler çok yavaş kalkar ama kısa süre sonra hızlanır.
ilgili sözler / related words