• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

rule

Türkçe - İngilizce

ad / noun – aviation

denizcilik

rule

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 570

ad / noun – aviation

ad / noun – commerce

ad / noun – printing

ad / noun – sports

ad / noun – technical

RULE = [ru: l] noun
1 kural, ilke * eşanlamlı : regulation, order, law, principle, directive, guide, criterion
İngilizce örnek : These rules are for your own comfort and safety.
Türkçe çevirisi : Bu kurallar sizin kendi rahat ve emniyetiniz içindir.
İngilizce örnek : Chess has quite complicated rules.
Türkçe çevirisi : Satrancın oldukça karışık kuralları vardır.
İngilizce örnek : We all must obey the school rules.
Türkçe çevirisi : Hepimiz okul kurallarına uymalıyız.
İngilizce örnek : This case is an exception to the rule.
Türkçe çevirisi : Bu olay, kuralın bir istisnasıdır.
2 usul, yol, yöntem, âdet * eşanlamlı : habit, routine, custom, practice
3 yönetim * eşanlamlı : government, reign, regime, dominion, domination
¤ verb
1 yönetmek * eşanlamlı : govern, direct, reign, manage, administer, lead, command, control, conduct
İngilizce örnek : The king ruled the country until he died.
Türkçe çevirisi : Kral, ülkeyi ölene kadar yönetti.
2 hüküm sürmek * eşanlamlı : prevail, predominate, decree
3 cetvelle çizmek
* as a rule = genelde, çoğunlukla
İngilizce örnek : As a rule, my mother looks after my children when I'm at work.
Türkçe çevirisi : Ben işteyken çocuklarıma çoğunlukla annem bakar.
İngilizce örnek : Sometimes he is angry with us, but as a rule he is a nice boss.
Türkçe çevirisi : Bazen bize kızar, ama genelde iyi bir patrondur.
* rule out = ihtimalini ortadan kaldırmak
İngilizce örnek : The biopsy ruled out a number of illnesses.
Türkçe çevirisi : Biyopsi, birçok hastalığın olasılığını ortadan kaldırdı. (Biyopsiyle birçok hastalığın olmadığı görüldü.)
İngilizce örnek : The police have ruled out the possibility that he's lost.
Türkçe çevirisi : Polis, onun kaybolduğu olasılığını ortadan kaldırdı. (Polis onun kaybolmadığını anladı.)

1: 0 ms