• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

cool

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 3235

ana kullanım

COOL = [ku: l] adjective
1 serin * eşanlamlı : cold, chilly, breezy, chilled * karşıtanlamlı : warm, hot
İngilizce örnek : The air is cool.
Türkçe çevirisi : Hava serin.
İngilizce örnek : I love swimming in a cool lake.
Türkçe çevirisi : Serin gölde yüzmeyi severim.
2 sakin, soğukkanlı, serinkanlı * eşanlamlı : calm, quiet, composed, placid, serene * karşıtanlamlı : agitated, excited
3 (davranış) soğuk, uzak * eşanlamlı : unfriendly, distant, frigid, lukewarm, chilly * karşıtanlamlı : friendly, warm
4 harika * eşanlamlı : great
İngilizce örnek : You look pretty cool in that new dress.
Türkçe çevirisi : Bu yeni elbiseyle harika görünüyorsun.
¤ verb
1 (down) soğumak, serinlemek
İngilizce örnek : The chicken soup is too hot. Let it cool down.
Türkçe çevirisi : Tavuk çorbası çok sıcak. Biraz soğusun.
2 soğutmak, serinletmek * eşanlamlı : chill, freeze, refrigerate * karşıtanlamlı : warm, heat
İngilizce örnek : When water is cooled, it expands.
Türkçe çevirisi : Su soğuyunca genişler.
İngilizce örnek : Metals will contract when cooled.
Türkçe çevirisi : Metaller soğuyunca küçülür.

1: 0 ms