such ... that
such ... that
such ... that = o kadar ... ki
Bu kalıpta boşluğa bir isim gelir. İsmi bir sıfat niteleyebilir.
There was such a wind that we couldn't sit outside.
Öyle bir rüzgâr vardı ki dışarıda oturamadık.
It was such a beautiful day that we went on a picnic.
O kadar güzel bir gündü ki pikniğe gittik.
It was such a sad story that we cried.
O kadar üzücü bir öyküydü ki ağladık.
He is such a fat boy that he can't run.
O kadar şişman bir oğlan ki koşamaz.