stop
stop
stop = -meyi durdurmak, -meyi bırakmak; mek için (elindeki işini) bırakmak
Stop eyleminden sonra ulaç (gerund) ya da eylemlik (infinitive) gelebilir, bu durumda bu eylemin verdiği anlam değişir.
stop doing : -meyi durdurmak, -meyi bırakmak
stop to do : -mek için (elindeki işini) bırakmak
Why don't you stop drinking coffee?
Kahve içmeyi bıraksana.
Why don't you stop to drink coffee?
Kahve içmek için mola versene.
Stop shouting and listen to me.
Bağırmayı kes de beni dinle.
Stop telling me that your team is the best.
Senin takımının en iyisi olduğunu söylemeyi kes.
I stopped walking to look at the map.
Haritayı bakmak için yürümeyi bıraktım.
The workers stopped to have lunch.
İşçiler öğle yemeği yemek için elindeki işlerini bıraktılar.
We stopped to drink some iced tea.
Biraz buzlu çay içmek için durduk.
Why don't we stop to ask for directions?
Yolu sormak için dursak ya.