• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

present perfect tense

present perfect tense


present perfect tense = belirsiz geçmiş zaman


Yakın geçmiş zamanda bitmiş, sonuç ve etkisi açısından şimdiki zamanla ilintili eylemleri belirtir.


The taxi has arrived.

Taksi geldi. (Taksi şu anda burada.)


The secretary typed the report.

Sekreter raporu daktilo etti.

(Rapor şimdi hazır.)


He has been dismissed. 

İşten atıldı.

(şu anda işsiz.)


Zamanı bilinmeyen ya da verilmeyen eylemleri belirtir.

 

I have lost my passport.

Pasaportumu kaybettim.


He has been to Spain.

İspanya'da bulundu.


Geçmişi göstermeyen, içinde bulunduğumuz zamanı gösteren belirteçlerle kullanılır.


I've taken three photographs today.

Bugün üç resim çektim. (Gün bitmedi, dördüncü resmi de çekebilirim.)

 

She hasn't drunk any milk this week.

Bu hafta hiç süt içmedi. (Hafta bitmedi, süt içebilir.)

 

For ve since ile geçmişte başlamış şu ana kadar süregelen eylemleri belirtir.


They have lived in Ankara for 5 years.

5 yıldır Ankara'da oturuyorlar.


He has worked in this factory since 1980. 

1980'den beri bu fabrikada çalışıyor.


Bu zamanla sıkça kullanılan belirteçler şunlardır: just = az önce, demin, yeni; already = halihazırda, çoktan, zaten; ever = hiç; never = hiç, asla; before = daha önce; yet = henüz.


Bu zamanı kullanırken dikkat edilmesi gereken iki önemli nokta vardır. Bu zaman, zaman sormak ve söylemek için kullanılmaz. Bu yüzden bu zamanla hiçbir zaman two days ago, a year ago gibi ago'lu sözler; last month, last year gibi last'lı sözler; on Monday, in March, in 1995 gibi kesin tarihler bu zamanla kullanılmaz. Zamanı sormak ve söylemek için simple past'ı seçin.


Have gone ile have been arasında anlam farkı vardır: Bunlardan ilki gitti, henüz dönmedi, hâlâ orda ya  da yolda anlamını verir, ikincisi ise gitti geldi anlamını verir.


She has gone to the hairdresser's.

Kuaföre gitti. (Şu anda burada değil, ya kuafördedir ya yolda.)

 

She has been to the hairdresser's.

Kuaföre gitti geldi.

 

Bu yüzden I have gone to Trabzon, Have you gone abroad? gibi mantığa ters tümceler yerine I have been to Trabzon, Have you been abroad? demek gerekir. Bununla birlikte go fiilini past tense'de böyle bir kısıtlama olmadan kullanabiliriz: I went to Trabzon, Did you go abroad?.