present participles
ortaçların işlevleri
sıfat olarak |
||
yapı |
örnek |
Türkçesi |
doing + isim |
burning house freezing weather revolving door |
yanan ev dondurucu hava döner kapı |
isim + doing |
the dog standing at the door boys playing computer games restaurants serving meat |
kapıda duran köpek bilgisayar oyunları oynayan çocuklar et veren lokantalar |
belirteç olarak |
||
doing sth + cümle cümle + doing sth |
Putting on his coat, he left the house. He left the house, putting on his coat. |
Ceketini giyerek evden dışarı çıktı. |
cümle + doing sth |
He's in the bathroom, having a quick wash. |
Banyoda ve çarçabuk yıkanıyor. |
bağlaç + doing |
Stir the soup before serving it. |
Servis yapmadan önce çorbayı karıştır. |
doing sth (neden gösterir) |
Being poor, she didn't spend much on clothes. |
Yoksul olduğu için giysiye fazla para harcayamadı. |
Ortaçlar (participles), fiillerin sonuna -ing eklenerek elde edilir. Bununla birlikte bildiğiniz gibi sonunda -ing olan her fiile ortaç denmez, bu fiil bir ulaç (gerund) da olabilir. Ortaçları kullanım yerine göre iki büyük sınıfa ayırabiliriz.
A. Sıfat Olarak Kullanım
1. Ortaçlar isimlerin önüne gelerek onları niteler. Bu durumda şu üç şekilden biriyle çevrilir:
a) yapan, eden
smoking chimney = tüten baca
growing children = büyüyen çocuklar
moving stairs = yürüyen merdiven
We looked at the burning house.
Yanan eve baktık.
b) yapıcı, edici
pleasing results = sevindirici sonuçlar
freezing weather = dondurucu hava
exhausting job = yorucu iş
c) yapar, eder
revolving door = döner kapı
running water = akarsu
moving coil = döner bobin
2. Ortaçlar isimlerden sonra gelerek onları niteler, bu durumda ortaçlar ilgi yantümcesi işlevini görür. (Bkz. relative clauses.)
Who is the man standing at the gate?
Kapıda duran adam kim?
There are many good restaurants serving seafoods.
Deniz ürünleri satan birçok iyi restoran var.
Whales and dolphins both make sounds resembling a language.
Balinalar ve yunusların her ikisi de dile benzeyen sesler çıkarır.
B. Belirteç Olarak Kullanım
1. Bu durumda tümcenin başında olabilir veya anatümceden sonra gelebilir, anlam açısından fark etmez. Bu ortaçlar şu şekilde çevrilir: yaparak, ederek; yapıp, edip; yaptıktan sonra, ettikten sonra; yapınca, edince
I hurt my ankle playing football.
Top oynarken ayak bileğimi incittim.
Hearing the news, he rushed out.
Haberi işitince dışarı fırladı.
Buying some bananas, he went home.
Biraz muz alarak eve gitti.
Wrapping up the parcels, he posted them.
Paketleri sardıktan sonra postaladı.
Bu kullanımda ortaçlar having done yapısını da alabilir; doing şeklindeki ortaç hem şimdiki/geniş zamanı hem de geçmiş zamanı gösterebilirken having done şeklindeki ortaç eylemin geçmişte
kaldığını gösterir.
Having heard the announcement, they boarded on the plane.
Anonsu duyunca uçağa bindiler.
Having finished his homework, the boy began to watch TV.
Ödevini bitirdikten sonra oğlan televizyon izlemeye başladı.
2. Ortaçlar temel tümceden sonra bir virgülle birlikte gelip olayı sürdürebilir. Bu durumda tümcenin zamanına göre (ve) yapar/yaptı şeklinde çevrilir. İkinci bir çeviri şekli ise temel tümceyi ortaçlı yantümce, ortaçla yantümceyi ise temel tümce gibi çevirmektir. Örnekleri inceleyiniz.
The processor manipulates the data, storing the results back into memory.
İşlemci verileri işler, (ve) sonuçları belleğe geri depolar.
İşlemci verileri işleyip sonuçları belleğe geri depolar.
Eventually he succeeded, publishing his laws of planetary motions in 1621.
Sonunda başarılı oldu, (ve) 1621'de gezegenlerin devinimleriyle ilgili yasalarını yayımladı.
Sonunda başarılı olarak 1621'de gezegenlerin devinimleriyle ilgili yasalarını yayımladı.
Tall trees in the tropical rain forest form a thick canopy, shading the ground below.
Tropik yağmur ormanındaki uzun ağaçlar büyük bir örtü oluşturur, (ve) aşağıdaki yeri gölgeler.
Tropik yağmur ormanındaki uzun ağaçlar büyük bir örtü oluşturarak aşağıdaki yeri gölgeler.
3. Ortaçlar zaman bağlaçlarından sonra kullanılabilir.
He was caught while trying to enter the building.
Binaya girmeye çalışırken yakalandı.
You must dip your headlights when encountering another car at night.
Geceleyin başka bir arabaya rastlayınca kısalarınızı yakmalısınız.
4. Ortaç öbeği, neden kavramı da verebilir, bu durumda yaptığı için, ettiği için, yaptığından, ettiğinden şeklinde çevrilir. Bu anlamda da having done yapısını kullanmak mümkündür.
Being very tired he went to bed early.
Çok yorgun olduğundan erken yattı.
Knowing that you like chocolate ice cream, I bought some for you.
Çikolatalı dondurmayı sevdiğini bildiğim için sana biraz aldım.
Having parked his car on that street, he got a ticket.
Arabasını o yola park ettiği için ceza yedi.