• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

going to

going to


Bu yapıda be fiili, kişilere göre tıpkı şimdiki zamanda olduğu gibi değişir: I am; he/she/it is; we/you/they are. To be’den sonra going to, ondan sonra da fiilin yalın hali gelir.


I am going to dance.

Dans edeceğim.


He is going to dance.

Dans edecek.


They are going to dance.

Dans edecekler.


Amis ve are fiilleri özne ile kaynaşabilir.

 

I’m going to dance.

Dans edeceğim.

 

He’s going to dance.

Dans edecek.

 

They’re going to dance.

Dans edecekler.


Be going to (yakın) gelecekle ilgili, plan, niyet ve kararlarımızı gösterir.


I'm going to have pizza with coke.

Kola ile pizza yiyeceğim.


I’m going to buy a new car next month.

Gelecek ay yeni bir araba alacağım.


There are black clouds in the sky. It's going to rain.

Gökyüzünde siyah bulutlar var. Yağmur yağacak.

 

Going to'nun past biçimi, -cekti/-caktı (ama olmadı) anlamını verir.

 

I was going to make an omelette, but we didn't have any eggs left.

Omlet yapacaktım ama hiç yumurtamız kalmamıştı.

 

He was going to publish my book.

Benim kitabımı yayımlayacaktı (ama yayımlamadı).