• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

as well as

as well as


as well as = yanı sıra, olduğu gibi

 

Bu kalıptan sonra; sıfat, belirteç, isim, edat öbeği veya bir fiil gelebilir.


Rafet is clever as well as handsome.

Rafet yakışıklı olduğu gibi akıllı da.


She writes correctly as well as neatly.

Temiz olduğu gibi hatasız da yazar.


She has three brothers as well as a sister.

Bir kız kardeşi olduğu gibi üç tane de erkek kardeşi var.


She excels in dancing as well as in singing.

Şarkı söylemekte olduğu gibi dans etmekte de mükemmeldir.


He plays the guitar as well as composes music.

Müzik bestelemenin yanı sıra gitar da çalar.


Bu kalıp cümle arasında kullanıldığı zaman iki virgül arasına alınır.


My aunt, as well as the children, is going to the cinema tonight.

Çocukların yanı sıra teyzem de bu akşam sinemaya gidiyor.